SEYYİDUNÂ ŞEYH YUSUF EL-HEMEDÂNÎ Rahmetullahi Aleyh

SEYYİDUNÂ ŞEYH YUSUF EL-HEMEDÂNÎ Kuddise Sırruh

Bu zat 440 civarında doğmuş, Şeyh Abdullah el-Cüveynî, Şeyh Hasan es-Simnânî ve Ebû Ali el-Fârmedî Hazretlerinden çalışmıştır. Bu zat mukaşefe ve kerametle zamanının en meşhurlarındandır. Çokça celalli ve sert bir zat idi. Hatta bir gün meclisinde oturan iki fıkıh âlimi’nin: “Sen bid’atçi bir insansın, sus..” demelerine hiddetlenerek: “Yaşayamayasınız.. Siz susun!..” deyince, ikisi birden ölmüşler.

Kendisinden ayrılıp münkirlik yapan eski müridini huzurunda şikayet edene: “Bırak, bırak onu!.. O öldürülecektir.” demiş; az bir müddet sonra da öldürülmüştür.

Hemedanlı bir kadın yanına gelmiş; ağlamış, sızlamış, yalvarmış… Şeyh: “Ne oluyor sana?” deyince, kadın derdini söylemiş: “Oğlum Frenklere esir oldu. Bu kapıda çok hizmet ettim.. Sabrım tahammülüm kalmadı…” Bunun üzerine Şeyh Yusuf Hemedânî: “Allâhumme! Oğlunu kelepçelerden ve esaretten kurtar. Acil olarak onu anasına kavuştur.” diye dua ettikten sonra kadına: “Evine git; onu bulursun.” demiştir. Kadın eve gidince, ne baksın ki, oğlu orada.. Ve annesine şunu anlatır: “Ben bu saatte Kostantaniye’de elim kolum bağlı, başımda nöbetçiler olduğu halde iken, bir şahıs bana geldi; kaldırdı ve bir göz kapatıp açıncaya kadar buraya getirdi.”

İbnu Hacer Heytemî, el-Fetavâi Hadîsiyye adlı eserinde ondan bazı menkîbeler anlatmıştır. Şeyh Abdulkâdir Geylânî’ye Bağdat’ta irşad ve vaazda bulunacağının müjdesini de veren bu zattır. Çok konuşkan, fasih ve beliğ lisanlı bir zat idi. Şeyh-ul-Ekber de ondan çok bahsetmiştir. Hicrî 535’te vefat etmiştir. Birçok halifeler yetiştirip, birçok insanları Allah’a kavuşturmuştur.

Onun irşadı ve nisbeti Şeyh Abdulhâlık Gucdevânî’ye naklolunmuştur.