SEYYİDUNÂ ŞEYH MUHAMMED BÂBA SEMMÂSÎ Rahmetullahi Aleyh

SEYYİDUNÂ ŞEYH MUHAMMED BÂBA SEMMÂSÎ Kuddise Sırruh

O, âlimlerin velîsi; evliyânın âlimi idi. Bâtın ilimlerin bereketi kalbinden; zâhirî ilimlerin nur kıvılcımları ağzından fışkırırdı. Bu zatta, hikmet-i ilmî ve hikmet-i amelî birleşmiştir. Sekizinci asrın müceddidi ve asrın hâs-ul-havâs’ı olduğuna hükmedilmiştir. Azîzân hâcelerin içersinde en meşhur ve en yüksek makama da ulaşmış idi.

Şâh-ı Nakşibend’in gelişine ve tarîkatinin intişârına hizmet edeceğine dair müjdeler vermişti. Şâh-ı Nakşibend’in doğduğunun üçüncü gününde köyüne yolu düşmüş; köye varınca durup burnunu çekmiş ve: “Her zaman sizlere bahsetmiş olduğum nisbet kokusunu şu anda çok fazla hissediyorum.” diyerek yanındaki hulefâsını hayrete düşürmüştür. Az bir müddet sonra, Şâh-ı Nakşibend’in dedesi, üç günlük kundak içindeki çocuğu huzuruna getirmiş ve duasını taleb etmiş; o azametli çocuğu görünce arkadaşlarına dönerek şöyle demiştir: “Vallahi sizlere uzun zamandan beri işareten müjdelediğim ârif-i billah bu çocuktur. Ne fayda ki ben onun zamanına yetişemeyeceğim.” Sonra ashabını, hepsini, tepeden tırnağa kadar süzerek, Seyyid Emîr-ul-Külal’a: “Bu benim öz evladımdır. Doğrusu özümdür. Onun terbiyesinde kusur etme. Aksi takdirde benden rızayı bulamazsın.” demiştir. Seyyid Emîr-ul-Külal, ayağına sarılarak: “Andolsun bunun terbiyesinde asla kusur etmeyeceğim, İnşâallahu Teâlâ. Emrin başım ve gözüm üstündedir.” cevabını vermiştir.

Şeyh Muhammed Bâba Semmâsî’nin uzun bahçesi vardı. Kendisi mubarek eliyle bellerdi; aşı yapardı. Çoğu kere bir fidanı kestiği vakit kendinden geçerdi.

Ashabı ile giderken, içersinde Seyyid Emîr Külal’ın da bulunduğu güreşçilerin meydanına karşı durup, onları seyretmiş; bu arada müridlerden bazılarının kalbine şu vesvese gelmiştir: “Nasıl oluyor ki Şeyh Hazretleri şu bid’atçilerin bid’atlerine canlı canlı bakıyor?” Şeyh Muhammed Bâba Semmâsî, onların kalbine gelen bu hataraya vâkıf olup şöyle demiştir: “Şu gençlerin içersinde irşâda kabiliyetli ve insanların da faydalanacağı, aynı zamanda kendisi de en yüksek derecelere varacak bir genç var; onu avlamak istiyorum.

Bu arada Seyyid Emîr Külal Hazretleri, Şeyh Muhammed Bâba Semmâsî’yi görür ve aşk-i İlâhî’den kıvılcımlar Şeyh Muhammed Bâba Semmâsî’nin kalbinden onun kalbine sirayet eder… Güreşi bırakıp Şeyh’in peşine düşer, evine gelir. Şeyh ona tevbe ve tarîkati telkin ederek hizmete alır.

Şeyh Muhammed Bâba Semmâsî, takrîben yirmi sene hizmetinde kalan Seyyid Emîr Külal’a üstün emaneti devrederek, 755 tarihinde vefat etmiştir.

 

Özleşme Yolu / s.161-162

error: Content is protected.