SEYYİDUNÂ EBÛ ALİ EL-FÂRMEDÎ Rahmetullahi Aleyh

The noble grave of Khwaja Abu Ali Farmadi

SEYYİDUNÂ EBÛ ALİ EL-FÂRMEDÎ Kuddise Sırruh

Ebû Ali el-Fârmedî, Şâfiî mezhebinde olup, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde tekâmül etmiş, zamanının en büyük meşâyıhlarındandır. Huccet-ul-İslam el-Gazâlî gibi zevâtı irşad etmiştir. Tasavvuf ilmini ayrıca Şeyh Ebu-l-Kâsım el-Kuşeyrî’den de tahsil etmiştir.

Şeyh Ebû Hâmid el-Gazâlî diyor ki: Şeyh Ebû Ali el-Fârmedî’den şunu söylediğini işittim: “Şeyhimiz Ebu-l-Hasan el-Harkânî: Sâlik doksandokuz isim ile vasıflanmadığı müddetçe, kavuşmuş sayılmaz ve kavuşmadan uzaktır, derdi.”

Binaenaleyh hangi tarîkatte olursa olsun, bir müslümanın, hangi ismi zikrederse o zikrin gereğiyle amel etmesi şart oluyor. Mesela “Yâ Rezzâk” ismini zikreden kimsenin üç vazifesi olur:

a-Kalben ve ruhen de, Allah Teâlâ’nın mahlûkun rızkını verdiğine inanmasıdır. Bu itikâdî vazifedir.

b- Allah Teâlâ’nın kendisine vermiş olduğu nimetten, bilfiil başkalarını faydalandırmasıdır. Buna zikr-i fiilî denilir.

c-Rızk hususundaki bolluk ve darlığın sebeplerden değil, sebebleri yaratandan geldiğine ve kendisinin de bu sebeplerden bir sebeb olduğuna inanıp, ahlâken mûcibince amel etmeye çalışmasıdır. Buna ahlâkî zikir denilir, ki yoklukta üzülmez, varlıkta da lezzet duymaz.

Tüm isimler böyle.. Aksi takdirde sâlik zikrinin neticesini alamaz. Çünkü sevab ayrı, netice almak da ayrıdır.

Şeyh Ebû Ali el-Fârmedî Hazretleri’nin 478’de vefatıyla bu şerîf nisbet, Şeyh Yusuf el-Hemedânî’ye naklolundu.

The compound around the noble grave of Khwaja Abu Ali Farmadi

Sign post indicating the Farmad village

error: Content is protected.